Buca’nın dar sokakları, İzmir’in en renkli ama bir o kadar da çelişkilerle dolu semtlerinden biri. Burada, sabahın erken saatlerinde işe yetişmeye çalışanların koşuşturması, akşamları ise çay ocaklarında yükselen muhabbetler arasında, görünmez kılınmaya çalışılan bir topluluğun sesi yankılanıyor: Buca’da yaşayan travesti bireyler. Onların hikâyesi, yalnızca bir varoluş mücadelesi değil; aynı zamanda insan onuru, dayanışma ve umutla örülü bir direnişin izleri.
“Ben Bu Mahallenin Çocuğuyum”: Ece’nin Hikâyesi
Ece (28), Buca’da doğup büyümüş bir trans kadın. Çocukken mahalle maçlarında gol atan, bakkalın önünde saklambaç oynayan Ece, ergenlikle birlikte “farklı” olduğunu hissettiren bakışlarla tanışmış. “18 yaşımda aileme açıldığımda, kapıyı gösterdiler. O gece, Buca’nın bir bankında sabahladım,” diyor. Şimdi ise bir kuaför salonunda çalışıyor ve yerel bir dernekte gençlere mentorluk yapıyor: “Bu mahallenin bana verdiği acıyı, sevgiye dönüştürmek istiyorum.”
Buca’da Travesti Olmanın Zorlukları: Görünmez Duvarlar
Buca’nın sosyal dokusu, travesti bireyler için hem sıcak hem sert:
- İşsizlik ve Ekonomik Zorluklar: Birçok işletme, önyargılar nedeniyle trans bireyleri istihdam etmiyor. Ece gibi kuaförlük yapanlar bile “Müşteriler rahatsız olur” gerekçesiyle işten çıkarılabiliyor.
- Sağlık Hizmetlerine Erişim: Hormon terapisi veya cinsiyet uyum süreci için uzman doktor bulmak, Buca’da hâlâ büyük bir sorun.
- Nefret Söylemleri: “Ahlaksız” ya da “Hastalıklı” gibi ifadeler, sosyal medyadan sokaklara kadar uzanıyor.
Dayanışma Ağları: Buca’nın Görünmeyen Kahramanları
Bu zorluklara rağmen, Buca’da umut verici bir dayanışma filizleniyor:
- Buca LGBTQ+ Dayanışma Derneği: Ücretsiz hukuki danışmanlık, psikolojik destek ve mesleki eğitimlerle travesti bireylere destek oluyor.
- Queer Dostu İşletmeler: Kırmızı Kafe gibi mekânlar, travesti çalışanları istihdam ederek “Farklılık zenginliktir” diyor.
- Mahalleli Desteği: 65 yaşındaki Ali Amca, komşusu trans kadın Sibel’e market alışverişinde yardım ediyor: “O benim kızım gibi.”
“Biz Burada Varız!”: Sanat ve Aktivizm Buluşması
Buca Belediyesi’nin düzenlediği Renklerin Sesi Festivali, travesti bireylerin sanat aracılığıyla topluma entegre olmasını sağlıyor. Geçen yıl, Ece’nin sahnelediği queer tiyatro oyunu, mahalle sakinlerinden büyük alkış aldı. “Sahnede ağlayan bir teyze, ‘Benim de yeğenim var, sizi anlıyorum’ dedi. İşte o an, her şeye değdi,” diye anlatıyor Ece.
Nasıl Destek Olunur? Buca’da Dayanışma İçin 5 Adım
- İş İmkanı Sağlayın: İşletmenizde travesti bireylere fırsat verin.
- Sosyal Medyada Ses Olun: #BucaTravestiHakları etiketiyle farkındalık yaratın.
- Yerel Derneklere Destek Verin: Gönüllü olun veya bağış yapın.
- Eğitimlere Katılın: Toplumsal cinsiyet eşitliği atölyelerinde bilinçlenin.
- Nefreti Rapor Edin: Ayrımcılıkla karşılaştığınızda Buca İnsan Hakları Derneği’ne bildirin.
Son Söz: Buca’nın Rengini Korumak İçin…
Buca’da travesti olmak, yalnızca bir kimlik değil; bir direniş manifestosu. Bu manifestoya ortak olmak için neye ihtiyacımız var?
- Empati: “Nefret, cehaletten doğar. Cehaleti eğitimle yeneceğiz.”
- Cesaret: “Bir travesti komşunuz varsa, ona ‘Nasılsın?’ diye sormak bile devrimdir.”
- Umut: Ece’nin dediği gibi: “Biz gökkuşağıyız. Yağmurdan sonra hep çıkarız.”